Türkiye’nin cari açık oranı, son verilerle birlikte yüzde 1’in altına gerileyerek ekonomideki iyileşme belirtilerini ortaya koydu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, 2024 yılının ikinci çeyreğinde cari işlemler açığı, bir önceki yıla göre önemli ölçüde azalmış durumda. Bu gelişme, ekonomistlerin ve piyasa analistlerinin dikkatini çekiyor.
Cari açığın azalması, Türkiye’nin dış ticaret dengesindeki iyileşmenin bir göstergesi olarak yorumlanıyor. İthalatın azalması ve ihracatın artması, bu iyileşmenin temel faktörleri arasında yer alıyor. Özellikle, küresel pazarlarda rekabet gücünü artıran Türk ürünleri, ihracat rakamlarının yükselmesine katkı sağladı. Sanayi ve tarım ürünlerinin yanı sıra, teknolojik ürünlerdeki artış da dikkat çekiyor. “İhracattaki bu artış, cari açığın azaltılmasında kritik bir rol oynadı. Üretim ve ihracatın artırılması, ekonomik sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşıyor,” diyen uzmanlar, bu durumu olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Bunun yanı sıra, Türkiye’nin turizm sektöründeki toparlanma da cari açığın düşmesine yardımcı oldu. Pandemi sonrası artan turist sayısı, döviz girdisini artırarak cari açığın kapatılmasına destek oldu. “Turizm, döviz kazancı açısından Türkiye ekonomisi için hayati bir öneme sahip. Bu yılki turizm rakamları, cari açığın azalmasına önemli katkı sağladı,” şeklinde yorumlayan sektör temsilcileri, bu gelişmenin ekonomiye olumlu yansıdığını belirtti.
Ancak, cari açığın düşmesi ile birlikte, döviz rezervleri ve dış borç düzeyleri gibi diğer makroekonomik göstergelerin de dikkate alınması gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, cari açığın sürekli olarak düşmesi için yapısal reformların ve ekonomik istikrarın sağlanmasının önemine dikkat çekiyor. “Sadece cari açık değil, aynı zamanda büyüme, enflasyon ve işsizlik gibi diğer ekonomik göstergelerin de dengede tutulması gerekiyor,” diyen ekonomistler, bu dengeyi sağlamanın zor olduğunu belirtiyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin cari açık oranının yüzde 1’in altına gerilemesi, ekonomik iyileşme belirtilerinin bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. İhracatın artması, ithalatın azalması ve turizmdeki canlanma, cari açığın azaltılmasında etkili faktörler arasında yer alıyor. Ancak, sürdürülebilir bir büyüme için ekonomik istikrarın sağlanması ve yapısal reformların gerçekleştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu gelişmeler, Türkiye’nin ekonomik geleceği için umut verici bir tablo çizmektedir.