Euro Bölgesi ekonomisi, 2024’ün ikinci çeyreğinde gösterdiği güçlü performansla ekonomistler ve yatırımcılar tarafından olumlu karşılandı. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından açıklanan verilere göre, Euro Bölgesi’nin gayri safi yurt içi hasılası (GSYİH) yıllık bazda %2,3 oranında artış gösterdi. Bu büyüme, önceki çeyreğe göre belirgin bir ivme kazanarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Ekonomistlere göre, Euro Bölgesi’ndeki bu büyümenin arkasında güçlü tüketici harcamaları, istikrarlı ihracat rakamları ve artan yatırım faaliyetleri yer alıyor. Özellikle Almanya, Fransa ve İtalya gibi büyük ekonomilerde yaşanan toparlanma, genel büyüme oranına olumlu yansıdı. Almanya’da sanayi üretimindeki artış ve istihdamdaki iyileşme, ülkenin ekonomik performansını desteklerken, Fransa’da hizmet sektöründeki genişleme de büyümeye katkı sağladı.
Tüketici harcamalarındaki artış, Euro Bölgesi ekonomisinin en önemli itici güçlerinden biri olarak öne çıkıyor. Hanehalklarının artan gelir düzeyi ve düşük işsizlik oranları, tüketici güvenini artırarak harcamaları destekledi. Ayrıca, dijitalleşme ve e-ticaretin hız kazanması, perakende sektöründeki büyümeyi tetikledi.
İhracat da Euro Bölgesi ekonomisine önemli katkılar sağladı. Özellikle teknoloji ve otomotiv sektörlerindeki ihracat artışı, bölgenin dış ticaret dengesine olumlu yansıdı. Çin ve ABD gibi büyük ticaret ortaklarına yapılan ihracatta gözlemlenen artış, Euro Bölgesi’nin küresel pazardaki rekabet gücünü artırdı. Bunun yanı sıra, hizmet ihracatındaki büyüme, özellikle finans ve danışmanlık alanlarında kaydedilen başarılar, ekonomik büyümeye katkıda bulundu.
Yatırımlar ise Euro Bölgesi’nde istikrarlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Özellikle yeşil enerji ve sürdürülebilir projelere yapılan yatırımlar, hem ekonomik büyümeyi destekliyor hem de çevresel hedeflerin gerçekleştirilmesine katkı sağlıyor. Avrupa Birliği’nin yeşil mutabakatı kapsamında gerçekleştirilen projeler, uzun vadeli ekonomik istikrar ve sürdürülebilir büyüme için önemli bir temel oluşturuyor.
Merkez Bankası’nın para politikaları da Euro Bölgesi ekonomisinin büyümesine olumlu etki yaptı. Faiz oranlarının düşük seviyelerde tutulması ve likidite desteği, yatırımcıların güvenini artırarak ekonomik faaliyetlerin canlı kalmasını sağladı. Ayrıca, enflasyonun kontrol altında tutulması, ekonomik istikrarın sürdürülmesine yardımcı oldu.
Euro Bölgesi ekonomisinin bu güçlü büyüme performansı, bölgenin küresel ekonomik rolünü güçlendirirken, üye ülkeler arasında işbirliğinin ve entegrasyonun da önemini bir kez daha ortaya koydu. Ekonomistler, mevcut büyüme trendinin sürdürülebilir olabilmesi için yapısal reformların devam etmesi ve inovasyonun desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.