Tarım ve Orman Bakanlığı, 2053 yılına kadar tarım sektöründe net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için kapsamlı bir dönüşüm sürecini başlattı. Sürdürülebilir üretim, karbon yutak alanları ve dijital tarım uygulamalarıyla sera gazı salımını minimize etmeyi amaçlayan plan, sektörde yeni bir dönemin habercisi.
2053 Net Sıfır Emisyon Hedefiyle Tarımda Dönüşüm Başlıyor
Türkiye, 2053 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefiyle tarım sektörünü kökten dönüştürecek bir yol haritası hazırladı. Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde hazırlanan stratejik eylem planı, iklim değişikliğiyle mücadele, gıda güvenliğinin sağlanması ve doğal kaynakların korunması hedefleri doğrultusunda şekillendirildi.
Bu hedef doğrultusunda hem kamu politikaları hem de özel sektör yatırımlarıyla tarımsal üretimin çevresel etkisinin azaltılması planlanıyor.
Tarımda Emisyon Kaynakları Neler?
Tarım sektörü doğrudan ve dolaylı yollardan önemli miktarda sera gazı emisyonu üretiyor. Özellikle:
- Hayvancılık faaliyetlerinden kaynaklanan metan gazı salımı
- Gübreleme ve toprak işleme süreçlerinden doğan azot oksit salımı
- Tarımsal makineler ve nakliye araçlarının kullandığı fosil yakıtlar
- Tarımsal atıkların yakılması veya yanlış yönetilmesi
gibi unsurlar, tarımın çevresel ayak izini büyüten başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Net Sıfır İçin Belirlenen Başlıca Stratejiler
Yeni yol haritasında 2053 hedeflerine ulaşmak için şu temel stratejilere yer veriliyor:
- Akıllı tarım uygulamaları ile üretim süreçlerinin verimlileştirilmesi
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının tarımsal faaliyetlerde kullanımı
- Toprak sağlığının iyileştirilmesi ve karbon tutma kapasitesinin artırılması
- Biyolojik gübreleme ve düşük emisyonlu hayvancılık tekniklerinin teşviki
- Dijital tarım altyapısı ile sulama, gübreleme ve ilaçlamanın optimize edilmesi
- Tarımsal ormancılık ve yeşil altyapı yatırımları ile karbon yutak alanlarının genişletilmesi
Bu stratejilerle birlikte, çiftçilerin eğitim ve farkındalık düzeyinin artırılması da temel öncelikler arasında.
Dijital Tarım Teknolojileri Öne Çıkacak
Bakanlık tarafından yapılan açıklamalara göre, dijital tarım pazarları, uydu destekli üretim izleme sistemleri ve yapay zekâ destekli karar mekanizmaları, tarımın geleceğinde kilit rol oynayacak.
Bunun yanı sıra, sensör tabanlı sulama sistemleri, iklim analizine dayalı üretim planlaması ve mobil uygulamalar üzerinden yapılan üretici destekleri gibi yenilikçi çözümlerle üreticinin karbon salımını azaltması sağlanacak.
Sürdürülebilirlik Sertifikaları ve Yeşil Finansman Modelleri
Yeni dönemde yalnızca üretim değil, pazarlama ve finansman süreçlerinde de çevre dostu yaklaşımlar ön planda olacak. Üreticilere karbon ayak izini düşürdüklerine dair sürdürülebilirlik sertifikaları verilecek. Bu sertifikalara sahip olan üreticiler, yeşil finansman modelleri ve düşük faizli kredilere erişim konusunda öncelik elde edecek.
Ayrıca uluslararası standartlara uygun karbon piyasalarıyla entegre edilecek sistem sayesinde, çiftçiler karbon kredisi geliri elde edebilecek.
Karbon Yutak Alanlarında Artış Planı
Tarım alanlarına entegre edilecek ağaçlandırma, agroforestry (tarımsal ormancılık) ve mera ıslah projeleriyle Türkiye genelinde karbon yutak kapasitesinin artırılması hedefleniyor. Bu sayede tarımın neden olduğu emisyon, doğal yollarla daha etkili biçimde absorbe edilebilecek.
Çiftçilere Eğitim ve Teknik Destek
2053 hedefleri doğrultusunda çiftçilere yönelik kapsamlı bir eğitim ve destek programı da devreye alınacak. Tarımsal yayım çalışmaları, online eğitimler, teknik danışmanlık ve yerel örnek projelerle çiftçilerin iklim dostu üretim sistemlerine adapte olması sağlanacak.
Tarım ve Orman Bakanı’nın açıklamasına göre:
“2053 net sıfır hedefi sadece devletin değil, her çiftçinin, her üreticinin ortak meselesidir. Gelecekte gıda güvenliği ancak çevreyle barışık üretimle sağlanabilir.”
Uluslararası İş Birliği ve AB Uyum Süreci
Bu plan aynı zamanda Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı ile uyumlu bir şekilde yürütülüyor. Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatında yeşil uyum süreci önümüzdeki yıllarda daha kritik hale geleceği için, net sıfır hedefi yalnızca çevre açısından değil, rekabet gücü açısından da stratejik öneme sahip.
Ayrıca Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile yürütülen ortak projeler sayesinde bilgi paylaşımı ve kaynak desteği artırılarak planın uluslararası temellere oturtulması sağlanacak.
Tarımda Yeşil Geleceğin Temelleri Atılıyor
Türkiye’nin 2053 yılı net sıfır hedefi doğrultusunda attığı bu adımlar, tarım sektörünün sadece üretim odaklı değil, çevre odaklı ve sürdürülebilir bir yapıya evrilmesini sağlayacak. Hem doğayı hem üreticiyi koruyan bu dönüşüm, geleceğin gıda güvencesi için kritik rol üstleniyor.